Herşeyin çizgi romanlarının çıkmasıyla başladığı Hellboy serisinin 2019 yapımı olan çağdaş filmi. Bir efsane olmuş olan Hellboy’u herkes; Oyuncaklarından, filmlerinden, hatta oyunlarından ve çizgi romanlarından tanımakta. 2019 Senesinin çoğalan teknolojisi ve bu teknolojinin sinema film sektörüne kattıklarından epeyce başarılı bir şekilde yararlanmış olan filmi Neil Marshall yönetmekte. Neil Marshall’ın kendisinin, birisi Primetime Emmy ödülü olmak üzere 33 ödülü ve 23 öbür ödülde de adaylığı bulunmakta. Meşhur yönetmenin yanına çalışan yazar ise Andrew Cosby. Aslı bir çizgi roman olmasından ötürü, çizgi romanın yani Hellboy karakterinin yaratıcısı olarak Mike Mignola’ya da bu filmde yer verilmiş durumda.
Serinin önceki filmlerine tarafından bu filmde oyuncu kadrosu değiştirilmiş durumda. Herkesin cüssesi ve rengiyle tanıdığı, bir eli devasa boyutlarda olan Hellboy karakterini David Harbour oynuyor. David Harbour’un ise 1 adet Altın Küre ödülüyle beraber 13 adaylığı ve 8 ödülü daha bulunmakta. Filmde Profesör Broom karakterini ilk filmden bu yanlamasına tanıdığımız Ian McShane oynamakta. Ian McShane’in ise yeniden 1 adet Altın Küre ödülü, 27 adaylığı ve 3 ayrı ödülü daha bulunmakta. Arthur karakteriyle de Mark Stanley ortaya çıkmakta. Merlin karakterini ise Brian Gleeson oynamakta. Filmde isminden Kan Kraliçesi olarak da bahsedilen Nimue karakterini Milla Jovovich hayata geçiriyor.
Filmin siz Hellboy hayranlarıyla buluşturulması için 50 milyon dolarlık bir yapım bütçesi kullanılıyor. Kanada ve Amerika Birleşmiş Devletleri olan başlıca vatanında film, 21.9 mliyon dolarlık bir kazanç elde ediyor. Öteki ülkelerde ise 18.9 milyon doları gören film, dünyanın geneline bakıldığında ise toplamda 44 milyon dolarlık bir gelire sahip oluyor. Bu rakam sonradan, 55 milyon dolara çıkmakta. Gişelerde başarısız bir performans sergilemesine rağmen IMDb’den 5.2’lik bir puan almayı başarıyor.
2019 Yapımlı son Hellboy filminde ise; Efsanevi bir benzeri şeytan olan Hellboy, düşmüş bir meleğin oğludur. Yıl 1944’ü gösterirken; 2. Dünya Savaşı esnasında güçlerinden yararlanılmak üzere faşist orduları kadar yapılan bir ayin sonucu dünyamıza indirilen Hellboy’u kullanarak savaşta avantaj isteyen Naziler, katiyen bu planlarını gerçekleştiremezler.
Artık Amerika’ya çalışan ve olağanüstü güçlere aleyhinde savaşan Hellboy’un bu seferki düşmanı oldukça yırtıcı olan devlerdir. Devlere aleyhinde olan bu savaşı verirken, doğaüstü ve oldukça enerjik olan kadim bir büyücü ortaya çıkar. Kan Kraliçesi olarak bilinen büyücünün, ne amaçla ve ne yapma isteğiyle geldiği, birincil ortaya çıktığı andan itibaren belirli olmuştur. Dünyayı ve içindeki insanları hayatı baştan başa korumasına karşın, daima engel olduğu ve kaçındığı birşey başına varmak üzeredir. Dünyanın sonunu getirmeyi amaçlayan bu efsuncu ile çatışmaya giren iblisin tek şansı ise reel formuna bürünmesidir.