1990’ların Paris’inde bir polis şefi ve bir de kurbanın annesi olan iki gözü kara kadının el ele vererek kadınları öldüren bir hızlı katili yakalamaya ve onu hapse atıp daha pozitif kızın canına kıymasına engel olmaya çalışmalarını konu bölge, Fransa imzalı, 09 Eylül 2021 tarihinde Türkiye’de gösterime giren, belgesel severlerin kaçırmaması gereken, yönetmen koltuğunu Mona Achache ve Patricia Tourancheau’un beraber paylaştığı kabahat kategorisindeki bu Netflix yapımı The Women and The Murderer filmini sitemizde 4k formatta ve Türkçe Dublajlı olarak da Bayan Katilini Yakalatan Kadınlar adı ile de izleyebilirsiniz.
Guy Georges, yani belgesele konu olan kadın düşmanı gaddar bir seri katildir. Kendisini daha minik bir çocukken terk eden Fransız bir anne ve Afro Amerikan asker olan bir babanın evladı olarak dünyaya geldi. 1991 yılından, 1997 yılına kadar Bourbon döneminden kalma Paris hapishanesi Bastille semtinde 7 kadına saldırdı, taciz etti ve işkence etti, ast bütün bu vahşetin peşinde da yine vahşice o kadınları katletti. Öyle fakat o dönemde kadınlara yaptıkları ile Bastille Canavarı olarak da ahali kadar takma ad takılıp nam yapmıştır.
Guy Georges 1998 yılında polis göre tutuklanmış ve cezaevine gönderilmiştir. Tabii bu yakalanma ve cezaevine gönderilme konusunda kurbanlardan birinin gözü kara annesi ve ona inanıp onunla el ele veren polis şefi kadının da etkisini hafife almamak gerekir. Guy Georges, tutuklandıktan sonra polise suçunu itiraf etmiştir. 2001 yılında ise 22 takvim müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır.
Daha önceleri de çeşitli girişim ve suçlarından dolayı şişkin bir dosyası yer alan bu gözü dönmüş canavar katili iki bayan nasıl yakalatıp hapse yollayabilmişti? Bu uğurda peşine düştükleri katilin kendilerine de türlü işkenceler edip arkasından katletmesinden hiç mi korkmamışlardı? Acaba Guy Georges’ın kadınlara karşı olan bu canavarca öfkesinin sebebi daha küçük bir çocukken kendisini terk eden ailesine duyduğu istek ve öfkeden mi kaynaklanıyordu? Geçmişi nasıl olursa olsun, kadınlar uyguladığı böyle bir vahşeti haklı çıkarır mıydı?