Serinin 2. filminin devam filmi olan “Süratli ve Şahlanmış 3: Tokyo Yarışı” 2006 senesinde izleyenleri ile buluşuyor. Serinin birincil iki filminde de gördüğümüz, yönetmenlerin değişmesi durumu bu film içinde geçerli kalıyor. Yönetmenlik koltuğuna bu sefer, serinin ilerleyen filmlerinde de kesintisiz göreceğimiz Justin Lin oturmakta. Yazarlık tarafına bakıldığında ise bu filmden sonradan ileriki zamanlarda çıkacak olan Hızlı ve Coşmuş filmlerinde de bulunan Chris Morgan bulunmakta.
Filmdeki başrol karakteri olan Sean Boswell rolünü Lucas Black canlandırırken, liseli bir genç olan Clay karakterini ise Zachery Ty Bryan oynuyor.
Yapımına 85 milyon dolarlık bir bütçe ayrılan filmin ünü ise 6.0 derecelik IMDb puanı ile kendini kanıtlayarak serinin bir önceki filmini geçmekte. Tokyo Yarışı, yalnızca açılış haftasında 23 milyon dolardan pozitif kazanç elde ederek “Arabalar” adlı filmin 33.7 milyon dolarlık ve “Nacho Libre” adlı filmin 28.3 milyon dolarlık gelirlerinin aşağı 3. Sıraya yerleşiyor. Japonya’ da sınırlı süreyle gösterime giriyor. Amerika Birleşik Devletleri gişesi 65 milyon dolardan artı getiri sağlıyor. Uluslararasındaki gelirine bakıldığında ise 96 milyon dolardan daha artı hasılat elde eden film, toplamda dünya çapında 158 milyon dolarlık rakamın üzerine çıkarak hasılat yapıyor.
Süratli ve Şahlanmış 3: Tokyo Yarışında ise; İnsanlar arasında aralıksız dışlanan Sean Boswell (Lucas Black), kendini sürekli bir tanıdık olmayan gibi hissediyor. Yarış hobisi olan Sean Boswell’in otomobil yarışlarına olan bu ilgisi, süre geçtikçe kendisinin yetkililer aralarında popüler bir ayla gelmesini sağlıyor. Başarıları doğru bir sokak yarışçısı haline gelen Sean, yaşadığı yerde hapis cezasına çarptırılıyor. Amerika’da bulunan hapis cezasından sakınmak için babasıyla birlikte Japonya’da, Tokyo’ya taşınan bir gencin maceraya sürüklenecek olan hikayesi ele alınıyor. Japonya’da da kendini gitgide bir yabancıymış gibi hisseden Sean’ın ortama ısınması için tek birşey görmesi yetiyor, sokak yarışları. Zaten bu sporda zaferleri yer alan Sean, Tokyo’ ya gittiğindeyse bu sporun daha tehlikeli ve adrenalinli olan bir versiyonuyla karşılaşıyor.