Türke dublajı hazır olan The Violent Heart’da, Daniel az önce dokuz yaşındayken ardından hatırlamasa da ablasının nasıl öldürüldüğüne tanıklık etmiştir ve bu koşul küçük Daniel’in bilinçaltında büyük bir yer kaplamıştır. Ancak Daniel sonra aslında neyi nasıl gördüğünü anlayacaktır.
Ablasının ölümünün ardına on beş sene geçmiştir ve Daniel artık Deniz Kuvvetlerine gitmeye hazırlanmış, yirmi dört yaşında bir delikanlı olmuştur. Fakat Daniel’in kalbi bu sırada az önce lise son sınıfa dışarı giden güzel Cassie’ye aittir. Daniel için hayat şu lahza da Deniz Kuvvetlerine kabul edilmek demektir oysa bu sandığı kadar basit olmayacaktır. Çünkü Daniel ablası hakkındaki son anısından sonradan çok asabi ve kavgacı bir çocuk olmuştu ve bu döneminde de okulda bir kavga sırasında bir çocuğun gözünü âmâ etmişti. Şimdiyse uzun yıllar önce kendini teftiş edemeyip bir başkasının âmâ olmasına sebep oluşu karşısına çıkmakta ve onun geleceğini elinden almakla korkutma etmekteydi. Deniz Kuvvetlerinin ayrıntılı araştırması sonucu bu olay da ordunun gözünden kaçmamıştı. Daniel o zamanlar ısla evinde bu olaydan dolayı bir zaman kalmak zorunda bile kalmıştı.
Daniel’in en büyük korkusu reel olmuş ve ordu neler olup bittiğini öğrenmişti. Daniel bundan böyle nefesini tutmuş ve Deniz Kuvvetlerinin onun için vereceği kararı beklemekteydi. Bu sırada Daniel henüz 18 yaşına girmiş olan Cassie ile arasını yakınlaştırmakta hatta onunla bir gelecek bile hayal etmekteydi. Ama Daniel için asıl olaylar az önce başlamamıştı bile. Daniel eğer gerçekten ağırbaşlı ve huzurlu ve başarılı bir yaşam istiyorsa geçmişi ile yüzleşmeli ve on beş yıl önceye ve ormana geri dönüp ablasına gerçekten neler olup bittiğini en ince ayrıntısına kadar hatırlamalıydı. Çünkü Daniel bunu yapmadığı sürece patlamaya hazır bir bomba gibi etrafta dolaşmaya devam edecek ve belki de hayatını tamamen mahvedecekti. Acaba Daniel geçmişi hatırlamaya hazır mıydı?